İL YÖNETİM KURULU SANDIKLI\'DA TOPLANDI
İL YÖNETİM KURULU SANDIKLI\'DA TOPLANDI
Okunma Sayısı: 760

-AK Parti İl Yönetim Kurulu Sandıklı’da toplandı

 

-İl Başkanı Mehmet Zeybek: “Türkiye’de insanların esas sorgulaması gereken, 2. Dünya Savaşı’na girmeyen bir ülkenin nasıl olur da bu savaşta yerle bir olmuş ülkelerden geri kaldığıdır.”

 

Adalet ve Kalkınma Partisi Mehmet Zeybek, “2. Dünya Savaşı’na girmeyen Türkiye’nin savaşa girip yerle bir olmuş ülkelere göre neden geri kaldığının mutlaka sorgulanması lazımdır. Bu ülke insanının talep ve istekleri yıllarca açık oy gizli sayım yöntemiyle göz ardı edilmiştir. İlk defa seçmen iradesi, rahmetli Adnan Menderes döneminde sandığa yansımıştır ki Türkiye’yi geri bırakan bu güçler halkın istediği Menderes’in de canını almıştır” dedi.

 

Sandıklı ilçesinde yapılan AK Parti İl Yönetim Kurulu toplantısında konuşan Zeybek, 2. Dünya Savaşı’na giren pek çok Avrupa ülkesinin ve yıllarca savaşmış Kore’nin harap ve bitap bir biçimde çıktıkları savaşlardan tüm dünyaya ihracat yapan, dünya markaları yaratmış ülkeler haline geldiğini söyledi. 2. Dünya Savaşı’na girmeyen Türkiye’nin ise son 10 yılı hariç olmak üzere hep bir takım kimselerin çıkarları doğrultusunda yönetilen bir ülke olarak kendini yeni yeni toparlamaya başladığını söyledi. Zeybek, şöyle konuştu:

 

“Açık oy gizli tasnifle halkın taleplerini anlamak istemeyen, kendilerini üstün gören bir takım güçler yıllarca bu milletin anasını ağlattı. Yaptıkları darbelerle halkın cebindeki paralarını, geleceklerini ve daha da ötesi canlarını aldılar. Geldiğimiz noktada bize otomobil satan Kore, yıllık bir trilyon 250 milyar avroluk ihracat yapan bir Almanya var. Neden? O ülke insanları daha mı zeki? Hayır. Peki, neden bu tablo var? O ülkelerde 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kendi halklarının istedikleri ne ise o oldu. Peki, Türkiye’de ne oldu? Menderes asıldı. Özal bir şekilde öldü ya da öldürüldü. Darbeler yapıldı. Bedeller ödendi. Türkiye IMF’ye mahkum bir ülke haline geldi. Öte yandan zenginliklerine zenginlik katan bir kesim oluştu. Bu ülkede sözde demokrasi uzun süredir bir kesim için vardı. 2001 yılından bu yana artık bu tablo değişti. Artık Türkiye’de sözde değil özde bir kayıtsız şartsız millet egemenliği var.”

 

-“Türkiye bütün engellemelere rağmen inşallah yerli otomobilini üretecek”

 

Türkiye’nin gelişmesini ve ilerlemesini hazmedemeyen bir kesimin hala var olduğunu anlatan Zeybek, tüm engellemelere rağmen yerli otomobil hayalinin de AK Parti iktidarında gerçekleşeceğini söyledi. Zeybek, “Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen kesimler AK Parti’nin 10 yılı aşkın iktidarında bile hala var. Dünyada pek çok ülke kendi arabasını üretiyor. Uçağını üretiyor. Bir zamanlar bu ülke kendi uçağını üreten bir ülkeydi. Şimdi üretemiyor. Kendi arabasını üretemeyen bir Türkiye var. Sayın Başbakanımız bu ülke kendi arabasını üretebilir dedi. Hemen biri çıkıp yerli otomobil üretmenin ticari bir intihar olduğunu söyledi. Kim ne derse dersin Allah’ın izniyle bu ülke kendi arabasını üretecektir” diye konuştu.  

 

-AK Parti Türkiye’nin özetidir

 

Millet egemenliğini her şeyin üzerinde tutan bir anlayışla siyaset yapan AK Parti iktidarında bu halkın verdiği vergilerin yine bu halka Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir oranda geri döndüğünü kaydeden Zeybek, “Bir zamanlar silah modernizasyonunda İsrail’e ya da başka ülkelere mahkum olan bir Türkiye’den kendi tankını, kendi füzesini, kendi insansız hava aracını ve istese kendi uçak gemisini üretecek bir ülke artık var. Bunlar bir mucize sonucu olmadı. Bu halkın içinden çıkan bu ülkenin özeti olan AK Parti bunu başardı” ifadelerini kullandı.

 

Zeybek şöyle devam etti:

 

“Türkiye’nin elini kolunu bağlayan bir kesim uzun yıllar var oldu. Kâh darbe yaptı, insanların seçtiklerini darağacında sallandırdı kâh üretimini, ihracatını engelledi, ekonomisine müdahale etti, bir gecede fakirleştirdi. Türkiye artık Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin artık yarısına yakınını kendi öz kaynakları ile üreten bir ülkedir. Sadece bir kesim için değil, tüm ülke için çalışan bir iktidar göreve geldiğinde AB ülkeleri ekonomik krizdeyken dünyada 2. en fazla büyüyen ülke ortaya çıkabiliyor. Egemenlik sözde değil, özde kayıtsız şartsız milletin olunca Türkiye Kanal İstanbul’u yapmaya kalkan, dünyanın en büyük barajlarına sahip olan, bir ucundan bir ucunu bölünmüş yollarında insanlarının ölmediği, dünyanın bu ülke şu konuda ne diyor diye kulak verdiği bir ülke konumuna gelmiştir.”

 

-2023 yılına kadar 15 bin kilometrelik hızlı tren demiryolu ağı

 

AK Parti iktidarı ile sandıkta yenişemeyenlerin Gezi parkı adı altında hükümete kalkışmayı denediğini ifade eden Zeybek, sağduyulu ve demokrasiye sahip çıkan halkın buna izin vermediğini söyledi. Zeybek, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Türkiye’de gerçek anlamda bu halkın iktidara gelmesini hazmedemeyen yıllarca bu ülkeyi sömürmüş olan bu kesim 2001 yılından bu yana büyük acılar çekiyor. Sandıkta yenemediklerini nasıl alaşağı ederiz diye planlar yaptılar. Gezi parkı adı altında bunu hayata geçirmeye kalktılar ama yıllarca bu ülkede kendi istekleri göz ardı edilmiş, sağduyulu halk bunu gördü ve engel oldu. Bir milyondan fazla insan bu ülkenin liderine Başbakanımıza destek olmak için Türkiye’nin bir yanından İstanbul’a koştu. ABD’de, Almanya’da ve daha pek çok ülkede milli iradeye saygı mitinglerine destek yürüyüşleri düzenlendi. Gezi Parkı protestolarında olan ne diye bakarsak, aylık 10 bin TL’den fazla kira ile dükkan kiralayan esnaf batma noktasına geldi. Çünkü iş yapamıyor. Büyük bir oyun oynamaya kalktılar ama bu halk bu sefer buna fırsat vermedi. Bu eylemlerin zamanlamasına dikkat etmek gerekiyor. Türkiye boğazlarda Montrö anlaşması gereği söz sahibi olamama durumunu inşallah Kanal İstanbul ile sona erecek. Kanal İstanbul’dan geçecek olan gemilerin yıllık Türkiye’ye ödeyecekleri tutar 5 milyar dolar. İstanbul’a açılacak havalimanı ile Türkiye’ye yıllık olarak girecek para 15 milyar dolar. Yapılacak olan nükleer tesislerin üreteceği enerjinin yıllık bedeli 25 milyar dolar. Bunlar tamamlandığında yılık olarak Türkiye’de kalacak olan para 45 milyar dolar. Dinar’da bulunan 950 milyon ton linyit kaynağı kurulacak olan termik santrallerle yine enerjiye dönüşecek. Orman ve Su İşleri Bakanımızın gayretleri ile kurulan dünyanın en büyük barajları arasına giren hidroelektrik santrallerinde üretilen elektriği de düşündüğümüzde yılık 60 milyar dolar parayı enerji satın almak için kullanan bir ülkenin her yıl 30-35 milyar dolar parası cebinde kalacak. Bütün bunlar sayesinde de inşallah 2023 yılına kadar Türkiye hızlı trene ve 15 bin kilometrelik demiryoluna kavuşacaktır. Başka bir deyişle bu ülke 2023 yılına kadar demir ağlarla örülecektir.”

 

-Sandıklı AK Parti belediyeciliğine kavuşacak

 

Zeybek, bir süre önce göreve gelen AK Parti Sandıklı İlçe Yönetimine başarılar dileyerek, teşkilatın hedefinin 2014 mahalli idareler seçimlerinde belediyeyi kazanmak olduğunu söyledi. Sandıklı’ya AK belediyeciliğin geleceğine olan inancının tam olduğunu kaydeden Zeybek, “Sandıklı’ya inşallah AK Parti belediyeciliği gelecektir. Biz teşkilat olarak var gücümüzle çalışacağız. Adayımız da tüm Sandıklı’nın kabul edeceği bir isimden olacak. Mart 2014’te Sandıklı halkı İnşallah AK Parti’nin belediye başkan adayını tercih edecek” diye konuştu.

 

Yaklaşık 3 saat süren toplantıya AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek’in yanı sıra AK Parti İl Yönetim Kurulu üyeleri, Sandıklı İlçe Başkanı Cemil Akbaş ve ilçe yönetim kurulu üyeleri katıldı.