AK PARTİ’DE YÜRÜTME KURULU BELLİ OLDU
AK PARTİ’DE YÜRÜTME KURULU BELLİ OLDU
Okunma Sayısı: 76310

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı olağan basın toplantısında konuşan İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay
Parti içi görev dağılımı, aşının yapılma aşaması, Güney köyün tüzel kişiliği ve üniversitelerin bütçeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
 
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı olağan basın toplantısı İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Yasin İsmet Gökgöz, Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan ve Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz’in katılımları ile gerçekleşti.
 
Parti içi görev dağılımı
 
Başkan Uluçay, “21 Kasım’da yaptığımız kongremizin ardından yürütme kurulumuzun belirlenmesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz basın toplantımıza hoş geldiniz. Partimizin görev dağılımız şehrimize ve aziz milletimize hayırlı olsun” dedi.
 
“Pandemi sürecinde destekler devam edecek”
 
Sosyal Koruma Kalkanı kapsamında yapılan yardımlara değinen Uluçay, “Faz1, Faz2 ve Faz3, Biz Bize Yeteriz Türkiyem, Kısa Çalışma Ödeneği, Nakdi Ücret Desteği ve İşsizlik Ödeneği ile birlikte halkımıza yaklaşık 200 milyon lira destek verilmiştir. Destekler verilmeye devam ediyor. Son olarak esnaf destek paketi kapsamında 1000 TL hibe desteği, iş yeri kira olan esnafımıza 3 ay süreyle, büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde 500 lira kira desteği sağlanacak. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun kötü durumda olması, Türkiye’nin salgınla mücadelesinde geride değil, ileride olduğunun işaretidir. İnşallah bu mücadelemizi de başarıyla neticelendirecek, aydınlık geleceğimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Afyonkarahisar Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in talimatlarıyla; ️Genelge kapsamında işyerini kapatmak zorunda olan belediye kiracısı esnafımızdan 3 ay süreyle kira bedeli alınmayacak. Genelge kapsamında ekonomik olarak etkilenen belediye kiracısı esnafımızın kira bedellerinde %50 indirim yapılacak. Yüzde 18’den yüzde 8’e indirilen işyeri kiralama hizmetleri 1 Haziran’a kadar uzatıldı” diye konuştu.
 
“Sağlık Bakanlığı aşı için ilimizdeki sağlık çalışanlarının listesini istedi”
 
“Sağlık Bakanlığı aşılama takvimini planladı” diyen Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, aşının şuan depolarda hazır olduğunu belirterek aşılamanın yılın ilk haftası yapılacağını işaret etti. İlimizde de sağlık çalışanlarının listesi bakanlık tarafından istendi, buna göre bir aşılama programı yapılacak. Bununla birlikte toplumla yoğun olarak temas eden kamu çalışanları (huzurevlerinde, belediyelerde çalışan kişiler) kronik hastalar ve sırasıyla vatandaşlara aşı yapılacak. Bu aşı tamamen ücretsiz olacak. Birleri bunun ücretsiz olduğunu bile bile “ücretsiz olsun” diye önerge verip, önergenin de reddedilmesi muhalefetin kendini öne çıkarma çabasından başka bir şey değildir. Yeni mutasyon konusunda da Bilim Kurulu üyelerinin açıklamalarına göre daha fazla ölüme yol açmadığı ve aşıların bağışıklık cevabını olumsuz etkilemediği ifade ediliyor. Uzmanlar aşılardan sonra mutasyonun normal olduğunu ifade ediyor. Tabi buradan maske, mesafe ve temizlik uyarısını bir kez daha hatırlatalım.
 
“Üniversite bütçeleri üzerinden şov yapanlar şovlarını tescillemiştir”
 
TBMM’de bütçe görüşmeleri kapsamında Afyon Kocatepe Üniversitesi bütçesinin 280 milyon 793 bin TL, AFSÜ’nün bütçesinin ise 189 milyon 994 bin TL olarak kabul edilmesine değinen Uluçay, “Hayırlı olsun inşallah. İki üniversitemize ayrılan bu bütçeler ihtiyaç olan yatırımların taleplerini fazlasıyla karşılıyor. Kamuoyunda üniversitelerimizde bütçe sıkıntısı varmış ya da bütçeleri kısıtlıymış izlenimi yaratmaya çalışan muhalefetin malum vekiline, geçtiğimiz günlerde Afyon Kocatepe Üniversitemize Ege bölgesindeki en büyük, alanında da Türkiye’de en donanımlı hastanesi olacak hayvan hastanesinin temellerini attığımızı hatırlatırız. Bu hastane tamamlandığında Türkiye’de en büyük hayvan hastanelerinden biri olacak. Yaklaşık 20 milyon civarında bir maliyete tamamlanacak olan hastane bölgeye hizmet verecek. CHP iktidarları döneminde insanlar gitmeye hastane bulamazken şimdi insanlarımız için dev şehir hastaneleri ve hayvanlarımız için de en donanımlı hastaneleri yapıyoruz. Üniversitelerimiz için “nicelik var ama nitelik yok sayılmıştır” diyen zihniyetin vekili bütçeyi beğenmeyip red vermesi de şovunu meşrulaştırmakla kalmamış, adeta tescillemiştir. Her iki üniversitemiz de ülke genelinde yatırım bütçeleri yüksek olan üniversitelerdir. Afyon Kocatepe Üniversitesi bütçe sıralamasında 126 üniversiteden 70. Sırada, AFSÜ ise 52. Sıradadır. Burada bütçe belirlemesi bölüm ve öğrenci sayısına göre yapılıyor.
 
Muhalefetin malum vekili, ülkemizdeki sadece 10 üniversite üzerinden değil 126 üniversite üzerinden kıyaslama yapıp, öğrenci sayısı ve bölüm bakımından çok daha fazla olan üniversiteler ile Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ni yan yana koysaydı şovunu herhalde meşrulaştıramazdı” ifadelerine yer verdi.
 
“Güney köyünün tüzel kişiliğini belde olarak değişmesi kararı verildi”
 
Uluçay konuşmasında, “6 Aralık 2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla nüfusu 2 binin altında olan belediyelerin tüzel kişilikleri kaldırılmıştı. Bu kapsamda Sinanpaşa ilçemize bağlı Güney Beldesi de de köy statüsüne düşürülmüştü. Bunun üzerine Güney Beldesi, 231 nüfuslu Çalışlar Köyü ile birleşme kararı aldı. Ancak yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Güney Beldesi’nin statüsü köye dönüştürülerek belediye kapatılmıştı. Köy sakinleri ise karara yasal yollardan itiraz ederek konuyu yargıya taşıdı. Bakanımız milletvekilimiz Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven'in İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile yaptığı görüşmeler, takip ve destekleri ile nüfusu 2079 olan Güney için Danıştay kararını uygulanacak olması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Afyonkarahisar Valiliği Güney’in nüfusunun 2079 olduğuna dair yazı gönderdi. Buna göre Danıştay kararı uygulanarak tekrar tüzel kişilik süreci bu hafta itibariyle sağlanacak. Tüzel kişilik icra edildikten sonra konu Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) bildirilecek. YSK da makul bir sürede en erken 2 ya da 3 aylık sürede seçim yapacak. Bu süreçte kayyum olarak Vali Yardımcılarımızdan biri beldeyi yönetecek. Ben süreci başından bu yana takip eden başta Bakanımız milletvekilimiz Prof. Dr. Veysel Eroğlu'na, Ali Özkaya'ya ve İbrahim Yurdunuseven'e teşekkür ederim. ” dedi.
 
“CHP’deki taciz ve tecavüzlere kadın derneklerinden tek kelime yorum yok”
 
Türkiye’nin günlerdir ana muhalefet partisi CHP’de yaşanan taciz ve tecavüzleri konuştuğunu kaydeden Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Ülke genelinde her fırsatta ortalığı ayağa kaldıran Kadın Dernekleri CHP'deki taciz skandallarıyla ilgili maalesef tek kelime yorum yapmadı. Böylelikle de kadın derneklerinin maskesi düşmüş oldu! Kadın derneklerinin skandalların merkezinde CHP olduğu için susmaları nasıl bir ikiyüzlülüktür? Kadın haklarını savunmanın ideolojisi olur mu? Bu ne yaman çelişkidir? Bundan sonra Kadın derneklerinin yapacakları hiçbir açıklama bizim için yok hükmündedir. Bizim inancımızda kadın, vatandır; kadın, ülkedir; kadın, gelecektir. Bir bireyin, bir ailenin, bir toplumun neye ihtiyacı varsa o ihtiyaçların çözümü toplumda kadına verilen değer ve gösterilen saygıda saklıdır. Kadınlar bize Allah’ın emanetidir. Biz kadına her daim bu gözle bakmış bir milletiz.
 
CHP’lilerin diktatör açıklamasına sert tepki; Tacizi, tecavüzü, kadına şiddeti örtemezsiniz
 
Yapmış olduğu skandal açıklamalarla ülkemizin terör örgütleriyle mücadelesinden demokrasisine kadar milletimizin kırmızı çizgilerini hedef alan CHP’liler bu kez de Cumhurbaşkanımızı küfür ve hakaret içerikli sözlerle hedef alıyor. CHP içerisinde ki taciz ve tecavüz olayı o kadar çok arttı ki resmen ne yapacaklarını olayların üzerini nasıl kapatacaklarını şaşırdılar. Onun için gündem değiştirmekten başka çareleri kalmadı. Diktatör çıkışı da gündem değiştirmekten başka bir şey değildir. Basın özgürlüğü diye meydanlarda dolananların, ilimizde yerel gazetelerin manşetlerine dahi tahammül edemeyip yargıya koşmaları da diktatörlüklerinin açık bir ispatıdır. “Diktatör var” diyebilmek diktatörün olmadığının bizzat ispatının ta kendisidir ve bir kendi kendini yalanlama garabetidir. Bu zihniyetin karşısında diktatör olsaydı, şu anda CHP diye bir parti yoktu. Benim oy verdiğim Cumhurbaşkanına, Benim irademe alçakça sıfatlar kullanarak CHP’deki tacizi, tecavüzü, kadına şiddeti ve yolsuzluğu örtemezsiniz.
 
ABD’nin yaptırımları Türkiye’nin önlenemeyen yükselişinin önüne geçmek içindir
 
“Değerli basın mensupları Savunma Sanayi Başkanlığı’nın ABD’nin yaptırımları sebebiyle hiçbir sıkıntısı yoktur” diyen Uluçay “CAATSA yaptırımlarının arkasındaki esas neden S-400 meselesi değildir. Türkiye'nin önlenemeyen yükselişidir. Öte yandan iktidar umudunu ABD emperyalizmi ve Jeo Biden'e bağlayan CHP’nin Genel Başkanı Türkiye’yi AB ve ABD’ye şikayet eder, yaptırım uygulansın ister, ABD yaptırım uygulayınca da; ABD yaptırım kararını reddeden TBMM deklerasyonuna imza atar!” dedi.
 
“Külliye’de rakı yalanı FETÖ’nün işaretidir”
 
Uluçay, sosyal medyada yalan terörünün sürdüğünü kaydederek şöyle konuştu; Ana muhalefet sosyal medyayı kendi çiftliğine çevirmiş, istediği yalanı ortaya atarak gündem oluşturma çabası içine giriyor. Bunlardan biri de külliye de rakı yalanıdır. Değerli basın mensupları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın oy almak için rakı içtiğini ya da içermiş gibi yaptığını gördünüz mü? Hayır. Peki bunlar neden namaz kılar, Kuran okur, oruç tutar, kabir de dua edermiş gibi yapıyor? Bu ayıp da bunlara fazlasıyla yeter! Değerli basın mensupları FETÖ işaret ediyor. CHP’nin ajansı yayıyor. CHP’li siyasetçiler algıya başlıyor. Olayın özeti budur.
 
Azerbaycan’a Karabağ desteği
 
“Azerbaycan bayrağı 30 yıllık aranın ardından Karabağ’da gururla dalgalanıyor” diyen Uluçay konuşmasını, “Şüphesiz bu konuda Türkiye’nin rolü büyüktür. Bu yüzdendir ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı Karabağ Ermenilerin elinde olacaktı. Suriye’de PKK devleti olacaktı. Türkiye Ak Deniz'e olta atamaz halde olacaktı. IMF'nin kapısında tıpkı 2002 öncesi olduğu gibi 3 kuruşa avuç açacaktık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör bozuntusu’ diyenler iç işgalciden başka bir şey değildir! Bu zihniyet Akdeniz'de Fransa ile, Ege'de Yunan'la, Filistin'de İsrail ile, Suriye'de PKK terör örgütü ile, Halep'te İran'la, Karabağ'da Ermenistan ile, 15 Temmuz'da FETÖ ile iş tutan zihniyettir!” ifadeleri ile noktaladı.